Marka ve Ticaret Ünvanı Karşılaştırılması
- TSerkanBudak
- 29 Eki 2024
- 6 dakikada okunur
Ticaret ünvanı ve marka birbiriyle benzer yönleri olsa da farklı kavramlardır. Bu iki kavramın farklılıkları; ticaret ünvanı tacirleri, işletmeleri birbirinden ayırmaya ve tanıtmaya yararken, marka ürünleri ve hizmetleri birbirinden ayırmak için kullanılmaktadır. Ticaret ünvanı Ticaret Kanunu çerçevesinde korunurken, marka Sınai Mülkiyet Kanunu çerçevesinde korunmaktadır. Ticaret ünvanının tescil edilmesi zorunluyken, marka tescilsiz olarak da kullanılabilir. Ticaret ünvanının tescili ticaret sicil gazetesine yapılırken, marka tescili TÜRKPATENT'e başvuru yapılarak, resmi marka bülteninde yayınlamasıyla olur. Ticaret ünvanı işletmeden ayrı olarak devredilemezken, marka işletmeden ayrı olarak devredilebilir.
marka ve ticaret ünvanı karşılaştırılması
Bu iki kavramın benzer yönleri ise genel olarak şunlardır; her ikisinde de ülkesellik söz konusudur(buna göre ancak ticaret ünvanı ve marka ancak tescil edildikleri ülkede korunurlar, yalnız uluslararası antlaşma hükümleri saklıdır.) Her ikisi de süresiz olarak korunabilir(markanın 10 yılda bir yenilenmesi şartıyla). İkisi de hak sahibine münhasır haklar sağlar, buna göre tescil edilmiş bir marka veya ticaret ünvanının birebir aynısı başkası tarafından tescil edilemez. Yine tescil edilmeleri için belirli kurallar ön görülmüştür; ticaret ünvanı almak için kurallar Ticaret Kanunu'nda, marka tescili için ise kurallar Sınai Mülkiyet Kanunu'nda düzenlenmiştir. İkisinin ihlali durumunda da hukuki ve cezai yaptırımlar öngörülmüştür.
Marka ve ticaret ünvanı arasında benzerlik ve farklara baktıktan sonra şimdi de ticaret ünvanının kullanımıyla ilgili marka hakkına tecavüz konusuna bakabiliriz. Marka hakkına tecavüz söz konusu olduğunda tecavüz edenin yaptığı çeşitli savunmalar bulunmaktadır. Bunlar; lisansa dayalı kullanım, hukuka uygun kullanım ve tescile dayalı kullanım savunmaları olabilmektedir. Tescilli ticaret ünvanına dayalı kullanım savunması da tescile dayalı kullanım savunmalarından birisidir.
Bir marka hakkına tecavüz söz konusu olduğunda tescile dayalı kullanım savunması kabul edilebilecek midir? Böyle bir savunma karşısında, mahkeme tecavüzün var olup olmadığını belirli ölçütlere göre değerlendirmektedir. Bu ölçütler; ticaret ünvanı markasal şekilde kullanıyor mu, tarafların faaliyet gösterdikleri sektör aynı veya benzer mi, davaya konu markanın tanınmışlık derecesi nedir, ticaret ünvanı ve markanın tescil tarihleri nelerdir.
Bir marka ile aynı benzer ticaret ünvanının marka hakkına tecavüz oluşturması için ticaret ünvanının markasal şekilde kullanılması gerekmektedir. Peki, markasal şekilde kullanım nedir? Daha önce belirttiğimiz üzere ticaret ünvanının temel amacı, tacirleri, işletmeleri birbirinden ayırmasıydı, markanın ise ürün ve hizmetleri birbirinden ayırması söz konusu. Bir ticaret ünvanı işletmeyi diğerlerinden ayırmaktan ziyade ürün ve hizmetlerde kullanıyorsa; örneğin, ithalat-ihracatı yapılan ürünlerin üzerinde kullanıyorsa, hizmetlerinde markasal algı yaratacak şekilde kullanıyorsa bu durumda her ne kadar ticaret ünvanı tescili söz konusu olsa da ticaret ünvanı markasal olarak kullanıldığı için marka hakkına tecavüz söz konusudur. Ticaret ünvanı, bir tacirin yaptığı sözleşmelerde, makbuzlarda tabi ki kullanılabilir fakat söz konusu ürün alım-satım hizmet sağlama ise buralarda asıl kullanılan markadır.
marka ve ticaret ünvanı karşılaştırılması
KONUYLA İLGİLİ KARARLAR;
İstanbul Anadolu Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi - 2016/154 Esas 2018/271 Karar 17.07.2018 Tarihli Karar (KESİNLEŞMEDİ); (Kaynak; https://emsal.uyap.gov.tr/)
Davacı dava dilekçesinde,
---- bünyesinde yer alan müvekkili firmanın 1967 yılında kurulmuş olup 2003 yılında ---- ürünlerini “--- Sanayi A.Ş.” adı altında birleştirdiğini ve Türkiye’nin önde gelen gıda şirketlerinden olduğunu, davacı firmanın “----” ibareli markaların sahibi olduğunu, “----” markasının, Avrupa Birliği nezdinde iki ayrı topluluk markası olarak tescil edildiği gibi, Kıbrıs ve Cezayir’de de tescil edildiğini, müvekkiline ait “----” markasının tanınmış marka olduğunu, tanınmışlık seviyesinin yüksekliği sebebiyle, müvekkiline ait “---” markasına daha güçlü bir marka koruması sunulmasının hakkaniyetin gereği olduğunu, diğer yandan, müvekkili davacı firmanın “----” ve “---” esas unsurlu o www.----.com.tr tescil tarihi 09/02/1996 ve www.----.com/tr tescil tarihi 23/05/2012 alan adlarını tescil ettirdiğini, davalı firmanın ise, 11/02/2015 tarihinde kurulmuş olup ticaret unvanının esas unsurunun “---” ibaresi olduğunu, ayrıca, davalı firmanın iştigal alanı ile müvekkilinin iştigal alanı ve yine müvekkilinin tescilli marka sınıflarının örtüştüğünü, davalı firmanın ticari unvan seçiminin kötü niyetli olduğunu, şöyle ki; davalı firmanın ticaret unvanının müvekkilinin tanınmış markasına, alan adlarına ve ticaret unvanına iltibas teşkil ederek 556 sayılı KHK ve TTK uyarınca tecavüz teşkil etmekte ve haksız rekabet oluşturmakta olduğunu…..
Davalı cevap olarak;
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: tescilli ticaret unvanının kullanımının haksız rekabet teşkil etmeyeceğini, haksız rekabetin koşullarının oluşmadığını, müvekkili davalı firmanın, tescilli ticaret unvanını kullanmasının kötü niyetli olmadığını, dürüst kullanım olduğunu, müvekkili davalı firmanın, dava dışı “----” firmasından lisans aldığını, şöyle ki; her iki firmanın da Yönetim Kurulu başkanının aynı kişi olduğunu ve şirketler arasında organik bağ bulunduğunu, müvekkili davalı firmanın bağlı firma olduğunu, dava dışı “----” firmasının, “---” markasını 20 yıldan bu yana kullanmakta olup söz konusu firma ile müvekkili davalı firma arasında marka lisans sözleşmesi imzalanmasının doğal olduğunu…
KARAR
Davalının 05/02/2015 tarihinde tescil ettirdiği ticaret ünvanının, ----Sanayi ve Ticaret A.Ş. Şeklinde olduğu görülmüştür.
Kural olarak tescilli ticaret ünvanının, ünvan şeklinde ve tescil edildiği şekilde kullanımının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil etmeyeceği kabul edilmektedir.
Davacının ticaret ünvanının asıl unsurunun -----, davalı şirketin ticaret ünvanının asıl unsurunun ---- olduğu, dosyaya bizzat davalı vekili tarafından delil olarak sunulan katalogda, sertifikalarda, davacı şirketin ticaret ünvanındaki ---- ibaresinin (---) şeklinde ayrı yazıldığı, Faturalarda ticaret ünvanı üzerinde --- ibaresinin ayrılarak markasal kullanıldığı,davalının kullanımının tescilli ticaret ünvan kullanımı ve dürüst kullanım kapsamından çıktığı markasal kullanım teşkil ettiği kanaatine varılmıştır.
Davacının ----sayılı markasının 29. Sınıfta yağ emtiasında tescilli olduğu ve davalının ticaret ünvanından daha önce tescil edildiği, yine davacının--- asıl unsurlu ticaret ünvanının da 27.09.1967 tarihinde davalının ticaret ünvanının tescil edildiği, 05.02.2015 tarihinden çok önce tescil edildiği, üçüncü kişi ---- A.Ş 'nden almış olduğu lisans belgesinin davalı şirkete ticaret ünvanını, davacı şirketin ticaret ünvanı ve tescilli markası ile iltibas yaratacak şekilde kullanım hakkını vermeyeceği, davalı şirketin ticaret ünvanındaki ---ibaresini markasal kullanımının markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği gözönüne alınarak, davanın kabulüne, davalı şirketin ticaret unvanından "----" ibaresinin terkinine ve sicile tesciline karar vermek gerekmiştir.
İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/314 ESAS 2019/73 KARAR 14.02.2019 - KESİNLEŞTİ (Kaynak; https://emsal.uyap.gov.tr/)
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;
"Müvekkilinin TPE nezdinde "..." markasının tescilli olduğunu, yurt içinde ve yurt dışında bu markayı kullandığını ve sektörde bu marka ile tanındığını, ... markasının müvekkiline ait çatı marka olduğunu, aynı ibareyi taşıyan diğer markaların da seri marka olarak mevcut olduğunu, davalının ise müvekkiline ait "..." markası ile iltibas yaratacak şekilde "..." ibaresini kullandığını, 2012 yılında bu markanın tescili için TPMK'ya başvurduğunu, davalının kullanımının müvekkilinin makra hakkına tecavüz oluşturduğunu, bu markanın rakip bir aydınlatma firması tarafından kullanılması durumunda müvekkilinin yatırımlarının boşa gideceğini ve zarara uğrayacağını, haksız rekabetin ortaya çıkacağını, davalının marka hakkına tecavüzü ve haksız rekabeti nedeniyle müvekkilinin maddi ve manevi zararının mevcut olduğunu" iddia ile davalının "..." markasını kullanmasının önlenmesini, bu marka ile ticaret yapmaktan, bu markalı ürünleri satmaktan, ithal ya da ihraç etmekten, elinde bulundurmaktan, depolanmaktan men edilmesini, bu şekildeki ürün, ambalaj, basılı kağıt vb.malzemenin toplatılarak muhafaza altına alınmasına, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespitini, durdurulmasını, sonuçlarının ortadan kaldırılmasını, 10.000 TL maddi, 15.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini, davalının ticaret ünvanının sicilden terkinini ve verilecek kararın gazetede ilanını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, "müvekkilinin ticaret ünvanındaki "..." ibaresinin, dünyanın ...' ndan sonra en zor dağı olarak kabul edilen ... zirvesinden yola çıkılarak oluşturulduğunu, bu dağın adının dünyada ... olarak bilindiğini, müvekkilinin perakende satışı olmadığını, üstlendiği projelerde kullanacağı malzeminin üretimini ve tedarikini kendisini yaptığını, müvekkilinin ürünü değil, ışığı sattığını bu nedenle herhangi bir markaya ihtiyaç duymadığını,... adlı firma ile birleşerek ... ibareli şirket ünvanıyla ticari faaliyete devam ettiklerini, davacının "..." markasının tescil başvuru tarihinin Mayıs 2007 olduğunu, müvekkilinin de buna çok yakın bir tarihte ünvan tescili yaptığını, davacıya ait markanın tanınmış olmadığını, "..." markası ile ... firmasının yaptığı iş ve ürünler arasında bir benzerlik ya da ilişki dahi bulunmadığını davacının parekende mal satışı yaptığını, müvekkilinin ise proje bazlı çalıştığını ve iç ve dış cephe aydınlatması işi yaptığını, müvekkilinin iyiniyetli olarak davacı ile görüştüğünü ancak davacı tarafın iyiniyetli olmadığını, taraflar arasındaki toplantı sonucunda tarafların anlaşamadığını" savunarak davanın reddini talep ve dava etmiştir.
Gerekçe ve Karar;
"Davanın kısmen kabulü ile; davalının tescilli ticaret unvanında yer alan "..." ibaresinin markasal olarak kullanımının davacının ... nolu "..." ibareli markasına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin TESPİTİNE, davalının tescilli ticaret unvanın markasal kullanımının durdurulmasına, bu şekilde kullanımlarının önlenmesine, markasal kullanımın gerçekleştiği ve davacının ... no' lu marka tescili kapsamında kalan emtia üzerinde, bu emtia ticaretinde ya da tanıtımında, internette reklam ve tanıtımlarda, basılı evrak ve faturalar üzerinde, tek başına ya da ekler ile birlikte markasal olarak kullanmasının, bu şekildeki ürünleri ithal ve ihracının, depolamasının, ticari amaçla elinde bulundurulmasının önlenmesine, bu şekildeki kullanımların tekrarının men'ine, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına bu kapsamda markasal nitelikte kullanımın gerçekleştiği ürün ambalajı, ilan, reklam, broşür afiş ve her türlü tanıtım malzemesinin toplatılmasına, masrafları davalıya ait olmak üzere imhasına…."
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 44. Hukuk Dairesi - 2020/608 ESAS 2021/1298 KARAR 04.11.2021 Tarihli Karar - KESİNLEŞTİ (Kaynak; https://emsal.uyap.gov.tr/)
Karar Özet;
"«Davacının sicilde kayıtlı ticaret unvanının ''...'' olup, kuruluş tarihinin 20.01.1997, meslek grubunun -38- hazır giyim ve konfeksiyon olduğu, davalının sicilde kayıtlı ticaret ünvanının ise, ''...'' olduğu, kuruluş tarihinin 06.02.2013, meslek grubunun -38- hazır giyim ve konfeksiyon olduğu anlaşılmaktadır. '' ...'' ve ''...'' ibarelerinin davacı adına marka olarak tescilli olduğu, davalının ticaret ünvanında kullanılan''...'' ve ''...'' ibarelerinin, aynı zamanda davacı markasının asli unsurunu oluşturduğu görülmektedir. Dava tarihinde yürürlükte olan ve somut olaya uygulanması gereken 556 sayılı KHK'nın 9., 61. vd. maddelerinde markaya tecavüz fiilleri sayılmış, marka koruması maddede sayılan hallerle sınırlı olup ticaret unvanının tescilli olduğu biçimde kullanılması halinde; esasen ticaret unvanının kullanım amacının bir tacirin diğerlerinden ayırt edilmesini sağlaması, markanın ise bir işletmenin mal ve hizmetlerini diğer işletmelerin mal ve hizmetlerinden ayırt edilmesini sağlaması amacına hizmet etmesi nedeniyle marka ve ticaret unvanının fonksiyonlarının birbirlerinden farklı olduğu, markasal kullanım dışında tescilli bir ticaret unvanının markaya tecavüz ve haksız rekabet oluşturmadığı benimsenmiştir."
#Marka #TicaretUnvanı #MarkaHakkı #MarkaKoruma #TicaretUnvanıHukuku #MarkaHakkınaTecavüz #Markaİhlali #TescilliMarka #MarkaTescili #FikriMülkiyet #EndüstriyelHaklar #HukukiKoruma #MarkaVeTicaretUnvanı #HaksızRekabet #İşletmeHakkı #UnvanKoruma #MarkaHukuku #HukukiYaptırım #YasalKoruma #Markaİsimleri #TicariKimlik #MarkaHukukundaTecavüz ## TicariKimlik #Markahakkınatecavüz
Commenti