top of page

Mimarın Fikri Mülkiyet Hakları - Mimarın Sınai ve Fikri Hakları

Güncelleme tarihi: 26 Oca


Baret takmış bir kadın mimar
Mimar ( Image by freepik )

Fikri mülkiyet hakları; fikri haklar ve sınai haklar şeklinde iki kategoriye ayrılmaktadır. Fikri haklar, eser sahibinin eseri üzerindeki hakları ifade eder. Sınai haklar ise marka, patent, tasarım, faydalı model, coğrafi işaret haklarını ifade etmektedir.


Mimarın fikri mülkiyet hakları söz konusu olduğunda mimarın eseri üzerindeki fikri hakkı olan eser sahipliğinden doğan hakkı bulunmaktadır. Bunun yanında, bir mimarın yukarıda sayılan sınai haklardan herhangi birisine sahip olmasını engelleyen bir durum yoktur. Fakat mimarlık mesleği ile en çok kesişen sınai haklardan birisi tasarım hakkıdır. Bu yazıda da temel olarak mimarın eser sahibinden kaynaklı fikri hakları ve sınai mülkiyet hakkı olan tasarım hakkı üzerinde durulmaktadır.


1-) MİMARIN FİKRİ HAKLARI


Mimarın fikri haklarını konusunu mimari eserler, mimari projeler ve mimari maketler oluşturmaktadır. Mimari eser korumasının temel dayanağı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun Güzel Sanat Eserleri başlık Madde 4'te bulunmaktadır. Buna göre;

Madde 4 – (Değişik: 7/6/1995 - 4110/2 md.) Güzel sanat eserleri, estetik değere sahip olan; 1. Yağlı ve suluboya tablolar; her türlü resimler, desenler, pasteller, gravürler, güzel yazılar ve tezhipler, kazıma, oyma, kakma veya benzeri usullerle maden, taş, ağaç veya diğer maddelerle çizilen veya tespit edilen eserler, kaligrafi, serigrafi, 2. Heykeller, kabartmalar ve oymalar, 3. Mimarlık eserleri, 4. El işleri ve küçük sanat eserleri, minyatürler ve süsleme sanatı ürünleri ile tekstil, moda tasarımları, 5. Fotoğrafik eserler ve slaytlar, 6. Grafik eserler, 7. Karikatür eserleri, 8. Her türlü tiplemelerdir.

Krokiler, resimler, maketler, tasarımlar ve benzeri eserlerin endüstriyel model ve resim olarak kullanılması, düşünce ve sanat eserleri olmak sıfatlarını etkilemez. Mimari projelerin korunmasının temel dayanağı ise aynı kanunun 2. maddesidir. Buna göre; B) Fikir ve sanat eserlerinin çeşitleri: I – İlim ve edebiyat eserleri: Madde 2 – İlim ve edebiyat eserleri şunlardır: 1. (Değişik: 7/6/1995 - 4110/1 md.) Herhangi bir şekilde dil ve yazı ile ifade olunan eserler ve her biçim altında ifade edilen bilgisayar programları ve bir sonraki aşamada program sonucu doğurması koşuluyla bunların hazırlık tasarımları, 2. (Değişik: 1/11/1983 - 2936/1 md.) Her nevi rakıslar, yazılı koreografi eserleri, Pandomimalar ve buna benzer sözsüz sahne eserleri 3. (Değişik: 7/6/1995 - 4110/1 md.) Bedii vasfı bulunmayan her nevi teknik ve ilmi mahiyette fotoğraf eserleriyle, her nevi haritalar, planlar, projeler, krokiler, resimler, coğrafya ve topoğrafyaya ait maket ve benzerleri, herçeşit mimarlık ve şehircilik tasarım ve projeleri, mimari maketler, endüstri, çevre ve sahne tasarım ve projeleri.

(Ek: 7/6/1995 - 4110/1 md.) Arayüzüne temel oluşturan düşünce ve ilkeleri de içine almak üzere, bir bilgisayar programının herhangi bir ögesine temel oluşturan düşünce ve ilkeler eser sayılmazlar. Mimari maketler ise duruma göre FSEK Madde 4 veya Madde 2 dayanak alınarak korunabilecektir.


Buna göre mimari maketler estetik nitelik taşıyan ve taşımayan şekilde iki şekilde olabilir. Eğer bir mimari maket estetik değer taşıyorsa 4. Maddenin 3. Fıkrası kapsamında korunacak fakat estetik bir değer taşımıyorsa 2. Maddenin 3. Fıkrası kapsamında korunacaktır. Yukarıda alıntı yapılan maddelere bakıldığında mimari eser ile mimarı proje ayrımına etki eden temel kavramın "bedi vasfı" olduğu görülecektir. Buna göre bedii vasfı bulunan bir mimari proje mimari eser olarak korunabilecek, eğer bedii vasfı yok ise ilim ve edebiyat eseri olarak korunacaktır. Bedii vasfı, estetik değer olarak da ifade edilebilmektedir.

 

1-A) Mimari Eserler

 

Çevremize gördüğümüz tüm yapılar; evler, okullar, hastahaneler, kütüphaneler, camiler, futbol sahaları hep bir mimari eser örneğidir. Bu yapılar iki farklı kategoriye ayrılabilir; İşlevsel yönleri öne çıkan ve estetik yönleri öne çıkan yapılar. Bazı yapıların ise hem işlevsel hem de estetik yönleri bulunmaktadır. Örneğin; bir evin çoğunlukla işlevsel yönü ön plandadır. Bir evden beklenilen bir ailenin veya bireyin temel ihtiyaçlarını sağlaması için bir barınma alanı sağlamasıdır. Fakat alelade olmayan diğer bütün evlerden farklı, eser sahibinin hususiyetini taşıyan ve estetik niteliğe haiz birçok evler de bulunmaktadır. Bir yapının estetik özelliğinin bulunması onun işlevsel olmadığı veya tam tersi işlevsel yönü ön plana çıkan bir yapının estetik niteliğe sahip olmadığı şeklinde yorum yapılamamaktadır. Her yapının bu özellikleri kendine özgüdür ve kendine özgü olarak değerlendirilmektedir.

 

Mimarın mimari eserinin FSEK 4. Maddesinin 3. Fıkrası kapsamında korunması için sadece estetik niteliğine sahip olması gerekmiyor, bunun yanında bu eserin sahibinin hususiyetini taşıması gerekiyor. Eser sahibi, eserini inşaa ederken diğer eserlerden faydalanabilmektedir fakat bunu yaparken diğer eserleri taklit etmeyecek ve esere kendi hususiyetini katacaktır. Eğer ev örneğinden devam edecek olursak; bir ev alalade tasarlanmış, mimar evi tasarlarken hiçbir şekilde hususiyetini katmamış ve hiçbir estetik öge eve eklenmemiş, sıradan bir insan bu eve baktığında sıradan bir evden hiçbir fark göremiyor veya estetik unsur bulamıyorsa bu ev FSEK. Madde 4/3 kapsamında mimari eser olarak korunamayacaktır.  

 

1-B) Mimari Projeler

 

FSEK Madde 2 kapsamında sayılan plan ve projeler; “mimari eserleri ilişkin olanların yanı sora, herhangi bir eşyayı veya bunların münferit parçalrını, bir araya gelişini, bağlantılarını, bir bütün halinde oluşumunu veya herhangi birişlevi bilimsel ve teknik kulallara göre açıklayan gösteren tüm çizimlerdir.” (Hayri Bozgeyik, Mimaride Telif Hakları, Ankara, Seçkin Yayınları, 4. Baskı, 2023, Sy 72) Tanımdan da anlaşıldığı üzere FSEK Madde 2 kapsamında yalnızca bir mimari proje değil, bilimsel ve teknik bir ilkelere göre hazırlanan tüm projeler şartları bulunuyorsa ilgili madde kapsamında korunabilmektedir.

 

FSEK Madde 2/3’te belirtilen mimari projeler bir yapının inşası için gereken teknik ve bilimsel çizimlerdir. Ülkemizde bir yapının mimari projesi olmadan inşa edilmesi mümkün değildir, çünkü yapı için yapı ruhsatına başvurulduğunda mimari proje de istenen belgeler arasındadır. Mimari projelerin; ön proje, kesin proje, uygulama projesi, iç mimari projeleri, peyzaj mimari projeleri, rölöve, restorasyon ve restitüsyon projeleri gibi türleri bulunmaktadır.

 

Mimari projelerin korunması için daha önce bahsettiğimiz üzere projenin bedii vasfına sahip olmaması, sahibinin hususiyetini içermesi, öğretici, teknik ve bilimsel olması gerekmektedir. Mimari projelerde aslında projenin kendisi korunmamakta onun nasıl çizildiği, meydana getirildiği korunmaktadır.

 

1-C) Mimari Maketler

 

Yukarıda yaptığımız açıklamalara dayanak diyebiliriz ki; eğer bir mimari maket estetik niteliğe haiz değilse FSEK madde 2 kapsamında fakat estetik niteliğe haiz ise madde 4 kapsamında korunacaktır. Estetik niteliğe haiz bir maketin kopyalanması durumunda kopyalayan kişi bir eser meydana getirilmediği savunmasında bulunamayacaktır.

 

2-) MİMARIN TASARIM HAKKI

 

Sınai hakların bir türü olan tasarım hakkı Sınai Mülkiyet Kanunu Madde 55’te şu şekilde ifade edilmiştir; “Tasarım ve ürün MADDE 55- (1) Tasarım, ürünün tümü veya bir parçasının ya da üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerinden kaynaklanan görünümüdür. (2) Ürün, bilgisayar programları hariç olmak üzere, endüstriyel yolla veya elle üretilen herhangi bir nesnenin yanı sıra birleşik bir ürün veya bu ürünü oluşturan parçaları, ambalaj gibi nesneleri, birden çok nesnenin bir arada algılanan sunumlarını, grafik sembolleri ve tipografik karakterleri ifade eder.(3) Birleşik ürün, sökülüp takılma yoluyla değiştirilebilen veya yenilenebilen parçalardan oluşan üründür. (4) Tasarım; bu Kanun hükümleri uyarınca tescil edilmiş olması hâlinde tescilli tasarım, ilk kez Türkiye’de kamuya sunulmuş olması hâlinde ise tescilsiz tasarım olarak korunur.” Tasarım korumasının şartları ise bir ürünün yeni ve ayırt edici olması şeklinde ifade edilmektedir. İşte bu kapsamda bir mimari eserin ister dış görünümü olsun ister iç görünümü olsun; yenilik ve ayırt edicilik koşullarını sağlaması durumunda tasarım olarak TÜRKPATENT nezdinde tescil edilebilecektir. Böylece, Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamındaki korumadan da faydalanabilecektir.


 T. Serkan BUDAK

Avukat

+90 553 023 07 27

 mimarların yapıları ya da eserleri ile ilgili hakları var mıdır


KAYNAKÇA

 

  1. BOZGEYİK, Hayri, Mimaride Telif Hakları, Ankara, Seçkin Yayınları, 4. Baskı, 2023

  2. İNAL, Zeynep Doğa, Mimarın Fikri Hakları, Ankara, Yetkin Yayınları,1. Baskı, 2022

  3. GÜNEŞ, İlhami, Uygulamada Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, Ankara, Seçkin Yayıncılık , 4. Baskı, 2022

  4. SEROZAN, Rona, Medeni Hukuk - Kişiler Hukuku, İstanbul, Vedat Kitapçılık, 7. Bası, 2017


 mimarın sınai ve fikri hakları

 Mimarın Fikri Mülkiyet Hakları



Comments


Bize Ulaşın

Adres

Fatih, 22035. Sk. No:26, Bilsu Apt. Kat:1 Daire:3 27060 Şehitkamil/Gaziantep

Telefon

Sabit : +90 (850) 225 62 85

GSM : +90 (553) 023 07 27

E-posta

Sosyal Bağlantılar

  • LinkedIn
  • Twitter
  • Instagram
  • Youtube

Çalışma Saatleri

Pazartesi - Cuma

Cumartesi

Pazar

9:00 am – 5:00 pm

Kapalı

Kapalı

© Budak Fikri Mülkiyet - Sitemizdeki yayınlar Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu ve ilgili mevzuat kapsamında korunmaktadır.  

bottom of page